Notlarımdan:
-Kararlar kaderi şekillendirir.
-Diğer insanları ne kadar çok konuşmaya teşvik eder ve konuşturursanız sizi o kadar iyi bir konuşmacı olarak anacaktır.Çünkü ona en beğenilen konuşmacıyı,kendini,dinleme olanağı vermiş olursunuz.
İyi bir dinleyici olmak için kendi söylemek istediklerinizi ifade ederken karşınızdaki kişinin kelimelerini kullanın.
-Bir sunum yapmışsanız veya bir iş planı paylaşmışsanız,karşınızdaki kişinin elinde hiçbir materyal olmadan kalkıp gitmesine göz yumarsanız,başarı şansınızı üç gün sonra %10'a indirmiş olursunuz.
-Her zaman gördüğün şeylere ilk defa görüyormuşçasına bakmak yeni bir şeyler üretmede kullanılabilecek bir adımdır.
-Çoğu insan kendine inanmaz.İnsanlara inanırsanız imkansızı başarırlar.
-*Ne kadar önemsediğinizi bilmeden kimse ne kadar bildiğinizi umursamaz.
-Ama'lı cümleleri kullandığımızın aksine  bu kalıpla kullanırsak daha iyi bir sonuç alabiliriz:
Olumsuz cümle+ama+olumlu cümle.
-Birinin,onu neyin harekete geçirdiğini öğrenirseniz onu nasıl harekete geçirebileceğinizi öğrenmiş olursunuz.Futbola ilgi duyan biriyle konuşmaya başlarken konuyu futboldan açmak gibi.
-İnsanoğlu hem ait olmak ister hem özgür.
-Mevki ve makamlarını kaybetmemek uğruna her şeyi yapabilecek insanlar haklıdırlar.Çünkü onu kaybettiklerinde ellerinde kalan hiçbir şey olmayacaktır,sahip oldukları başka hiçbir şey yoktur.
-Bir ilişkide iki cinsinde birbirlerinden farklı olması gerektiğini tarafların bilmesi ilişkinin sağlıklı olması için ilk adımdır.Aksi takdirde bizim hissettiğimizi onun da hissetmesini veya bizim istediğimizi onun da istemesini isteriz.Bu ise ne doğrudur ne mümkün ne de gerekli.
Bizim sevdiğimize davrandığımız gibi onun da bize aynı şekilde davranmasını beklemek olgunlaşmamış bir kişilik belirtisidir.
-Pek çok çocuk ailelerinin ve toplumun onları normalleştirme baskılarından dolayı kendi potansiyellerinden vazgeçiyor.
-Toplumların ilk önceliği,bireylerin oldukları gibi yaşayabilmelerine olanak sağlamak olmalı.
-İnsan hem şimdide hem gelecekte hem de geçmişte bulunabilir.Yaşadığımız şimdi,aslında bir öncesinin geleceği ve aynı zamanda da bir an sonrasının geçmişidir.Geçmiş ve gelecek yoktur,sonsuz bir şimdi vardır.
Zaman kavramı tamamen izafi.Zaman her birimize,yaşadığımız durumlara göre bazen daralıyor bazen yayılıyor ve bazen de genişliyor.Yarış pistinde takla atan araçtaki pilotun birkaç saniyesi ile onu izleyenin birkaç saniyesi aynı olabilir mi?
-Sen değişmediğinde hiçbir şey değişmez,sen değiştiğinde her şey değişir.
-Bugünkü düşüncelerin yarınki manzaralarındır.
-Bir filmin ya ağlatması ya güldürmesi,yani sende bir duygu yaratması gerekir.Bu,o filmin içeriğinin dolu olduğunu gösterir.
-Adaleti sağlamak değildir devletin görevi,adaletsizliği gidermektir.
-Bir bölgede avcılık yasaklanıyor ama buna rağmen bakılıyor ki ceylanlar patır patır ölüyor.Veteriner kontrolünde kurşun izine de rastlanmıyor.Ceylanlar kendilerini bir tehlikeden koruma güdüsü içinde olmadıklarından koşup kaçmıyorlar ve kalpleri yağ bağlıyor,sonunda da ölüyorlar.
Doğanın bir kanunu var.
-Yakışıksız bir iş yapmaktan utançla kaçınmak ve takdir gören bir iş yapmayı arzulamak;işte bu duygular olmaksızın ne bir devlet ne de tek başına bir kimse güzel bir işin üstesinden gelebilir.
-Gerçek bir aşk veya iyi bir ilişkiye dönüşme potansiyeli taşıyan aşk sabır ve azim gerektirir.O büyülü zamanların sona ermesiyle ortaya çıkan tablonun kabullenilmesi,kişinin sevdiğine yüklediği anlamları ve kurduğu hayalleri gerçekler düzleminde yeniden organize edebilmesi lazım.
-Alem birlikte beka bulsun diye Allah erkek ile kadına birbirine karşı meyil verdi.
-Çiftlere kendi yaşadıkları aşkı didiklemek,cinselliği tek tatmin unsuru olarak görmek yerine ortak ilgi alanları ve paylaşımlar keşfetmeleri,birbirlerine serbest vakit bırakmaları tavsiye edilir.Sürekli birbirine bakmak yerine aynı yere bakmalı.
-Fanilik karşısında hedonizm yüceltiliyor.Zenginlik,statü,moda...Kişinin sonsuzluk arayışına karşı duygularını bastırma çabası.
-İnsan yenilik ister.Biyolojik doğamıza ne kadar uygun davranırsak o kadar üretken ve mutlu oluruz.
-Hayatımızın ilk altı yılında öğrendiklerimiz hayatımızın geri kalanında öğrendiklerimizden daha fazladır.Sevgiyi,nefreti,insanlığı vs. bu yıllarda büyük oranda öğrenmiş oluyoruz.İlerleyen yıllarda entelektüel  enerjimizin çoğunu yanlış öğrendiklerimizi düzeltmeye harcıyoruz.
-Sevginin iki katmanı vardır:Romantizm ve erotizm.Biyolojik eğilim olarak kadın romantizme erkek ise erotizme eğilimlidir.Kadın erotizm verir,romantizm ister;erkekse romantizm verir,erotizm ister.
-Aşk varlığın hareket enerjisidir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Notlarımdan