Notlarımdan:
-Artık,'aklı matematiğe çok iyi eriyor' ya da 'fen derslerini seviyor' diye 'çok zeki' olarak yapılan tanımlamalar yapılmasının yanlış olduğunu bilmek zorundayız.Çoklu zeka kuramı.
-Dün:Gereksinimlerle sınırlı,yarınları da hesaba katan,başkalarını da gözeten,dikkatli bir tüketim...
Bugünkü pompalanan tüketim modeli ise:En iyisini al,çok tüket,yaşamın kalitesi olarak bunu kabul et.
-Günümüz insanının nasıl yanıltıldığını,başarılı olmak istendiği zaman mutsuz olmanın,mutlu olmak istendiği zaman başarısız olmanın göze alınması gerektiğini aşılayan öğretinin nasıl bir evrensel şaşırtmaca olduğunu anlamalıyız.
-Haklı eleştirileri dinleyemediğinizde henüz olgunlaşmadığınızı,haksız eleştirilerden rahatsız olduğunuzda ise kendinize güveninizin olmadığını göstermiş olursunuz.
-İnanmak beynimizin 'enter tuşudur.Düşündüğümüz şeyleri inanarak harekete geçirmeye,uygulamaya dökmeye başlarız.
-Düşünceye duygu katarsan inanış,
tekrar edersen alışkanlık,
tekrar tekrar edersen kişilik olur.
Bunun olması altı ay sürer.
-Artık en temel güç bilgi kabul edilmekte.
-Düşünce yönetimi olduğu gibi duygu yönetimi de vardır.
-Akıl=zeka+yaşam tecrübeleri.
-Zeka beyin dostu bir yaşam,sosyal temas,düşünce üretimi,yeni bilgi gibi yollarla geliştirilebilir.
-Beyin bilgiyi akılda yarım tutmaz,saklamaz.Ya gerçeklerle tamamlar ya da varsayımlarla!(Hem güzel hem ürkütücü geldi bana.)
-Erkeğin psikolojik ihtiyacı,kendine ihtiyaç duyulmasıdır.Bunu hissettiğinde enerjisi artar,güçlenir ve harekete geçer.Kadın ise sevilip,değerli olma duygusu taşıdığında güçlenir.
-Erkeğe hata yapma fırsatı veren kadın,erkeğin ilgisini çeker.Erkeği olduğu gibi kabul et ve bunu hissettir.Özgür olma hakkı tanı!
-Kadınların iç dünyalarının gelişmiş olması onları erkeklerden daha fazla duygusal dalgalanmaya götürür.
-Kadını motive etmenin en iyi yollarından biri de ona saygı değer olduğunu hissettirmektir,bunu hisseden kadın zorlayıcı olmaktan vazgeçer ve gevşer.Hürmet görmek için aşırı bir gayrete gerek duymayacağından mücadelecilikten vazgeçer.Çok konuşma ihtiyacı azalır.Çünkü zaten kendini değerli hissediyordur.
-İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için sevmekten korkuyor.Kendisini sevilmeye layık görmediği için sevilmekten korkuyor.
Sorumluluk getireceği için düşünmekten korkuyor.
Eleştirilmekten,reddedilmekten korktuğu için duygularını ifade etmekten korkuyor.
Gençliğin kıymetini bilmediği için yaşlanmaktan korkuyor.
Dünyaya iyi bir şey veremediği için unutulmaktan korkuyor.
Ve aslında yaşamayı bilmediği için ölmekten korkuyor.
W.Shakespeare.
-Sorun odaklı değil çözüm odaklı ol!
-Rutin bir aktivite sırasında yoğun dikkat göstermeye çalışın.Bu olup biten her şeyin farkında olmaktır.
-Motivasyonumuz sönüyorsa şayet,planlama ve harekete geçme yeteneğimizi erteliyoruz demektir.Ertelemelerin sıklaşmaya başlaması enerjimizin azaldığını gösterir ve o zaman bizi engelleyen genel bir ruh halinin varlığından söz edebiliriz.
Planlama süresinin çok uzaması da kimi zaman engelleyici olabilir.
Plan,gayret,sabır ve istek ile hedeflere ulaşılabilir.*Yeter ki ulaşma sebebi zihinden kaybolmasın.
-Sürekli bir konuya takılıp kalmak,düşüncelerden çıkamamak,sürekli geçmişi düşünmek,asla affetmemek beynin kimyasının bozulmasına sebebiyet verir.
-Beyin değer biçmeyi emosyonel olarak yapar,rasyonel olarak değil.Çeşitli olasılıklar düşünülür ve beyin şu veya bu durumda nasıl hissedeceğimizi hayal ederek bir karara varır.
-Derin ve farklı düşünebilme becerimiz varsa ancak krizi yönetebiliriz.Bu da ancak öğrenilerek kazanılabilir.
Olumsuz duygularımızı değiştirmenin en etkili yolu:Olaylar ve durumlar karşısındaki algılarımızı ve onlara yüklediğimiz anlamları tanımak.Yeniden çerçevelendirme.
-Çocuğa duygularını ifade edebilmeyi öğretmeliyiz.Kelime hazinesinin zenginliği de duygu ifadesi için gereklidir.Duyguyu eleştirirsek çocuk bundan suçluluk duymayı öğrenir.
Çocuklar minyatür yetişkinler olarak görülmemeli,ayrı bilişsel ve duygusal dünyalarının olduğu kavranmalıdır.

Türkiye'de yaklaşık 7-8 ilde ÇOKMED(Çocuk Koruma Merkezi) vardır.İstismara maruz kalan çocukları tedavi etmek görevlerinden biridir.
-Kendini harekete geçirebilme
Aksiliklere rağmen yola devam edebilme 
Dürtülerini kontrol ederek tatmini erteleyebilme
Ruh halini düzenleyebilme
Sıkıntıların,düşünmeyi engellemesine izin vermeme
Kendini başkalarının yerini koyabilme 
Umut besleme.
-Birbirine baş sallayıp duran düşünce ortaklarındansa çatışmayı bir düşünüş biçimi olarak benimseyen ortaklarımız olmalı.Yapıcı zıtlaşma.
-*Bir şeye odaklandığımız dakika ona anlam verebilmeliyiz.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Notlarımdan