Rüştü Asyalı'nın usta seslendirmesiyle mükemmel bir tirad.
Bu blogdaki popüler yayınlar
Aşkın Biyokimyası Üzerine... 'Aşk “kokain sarhoşluğu”ndan fazlasıdır.' Helen Fisher. -'Feromon' lar diye tanımlayabileceğimiz ter bezlerinin salgıladığı koku molekülleri,eş adaylarına genetik yapımız,çiftleşmeye uygun olup olmadığımız ve olası biyolojik uyumumuz hakkında bilincin algılayamadığı ama davranışlara doğrudan yön veren sinyaller taşıyarak,bizi farkında olmadan biyolojik açıdan en doğru seçimi yapmak üzere yönlendiriyor.Bu sinyalleri alabilecek sade ve açık;suni yönlendirmelerden uzak bir zihne sahipsek,genelde oldukça doğru seçimler yapabilme şansımız oluyor. Özetle feromonlar sayesinde biyolojik olarak eş seçme konusunda benzersiz yeteneklere sahibiz. - Aşık olma durumunda,maşuku düşünmemiz beynin 'ödüllendirilme' hissine kapılmamızı sağlayan bölümlerle doğrudan ilişki kurulur. İnsan aşkını düşündükçe kendini ödüllendirilmiş hisseder,daha mutlu olur ve gittikçe onu daha çok düşünmeye başlar. -Aşkın insana iyi geldiğini biyolojik bir nede
Notlarımdan
*ABD'de 1970lere kadar "Çirkin Yasası" vardı. Bu yasa, çok çirkin ve engelli insanların toplum içinde gezinmelerini yasaklıyordu. * Amerika'da sağlık sigortası şirketleri insanları resmen sömürür ve bunu bir zaman sonra devletle ortaklaşa yapmaya başlar ve ciddi paralar kazanırlar.Birçok hastanın tedavi talebi reddedilir.Doktorlarını ve hastanelerini kendileri seçemezler sağlık sigortaları seçer.Sağlık sigortası çalışanları reddettikleri tedavilerin çokluğuna göre prim alırlar çünkü bu şirket için masraftan kurtulmak ve kar demektir.İngiltere’de ulusal sağlık sigortası geçerlidir.Demokrasiden beri üstelik.İnsanlar adedine bakılmaksızın ne kadar ilaç alırlarsa alsınlar sadece 10 dolar gibi bir para öderler.Ameliyatları için herhangi bir ücret ödemezler.Hamile kadınlar 1 yıllık ücretli izin kullanırlar.Kanada’da ise hastane ne kadar kalabalık olsa da size en fazla 45 dakika içinde bakacak bir sistem vardır.Orada da genel sağlık sigortası geçerlidir. (Sicko belgesel
''Ama şarkı söylemek, düşlemek, gülmek, yürümek... tek başına... özgür olmak... Dünyaya kendi gözlerinle bakmak... sesini çınlatmak, aklına esince şapkanı yan yatırmak... bir hiç uğruna kılıcına ya da kalemine sarılmak... Ne ün peşinde olmak, para pul düşünmek, isteyince Ay'a bile gidebilmek. Başarıyı alnının teriyle elde edebilmek.''
YanıtlaSil